Sülük uygulaması şeker hastalığına nasıl fayda sağlar ?

Diyabetin ilerlemesi çok sayıda soruna neden olabilir. Bu sorunlar, kanın ayak parmaklarına, ellere ve ayaklara ulaşmasını sınırlayan veya engelleyen damar hastalıklarına yol açabilir. Bu yazımızda sülük tedavisinin şeker hastalığına nasıl faydalar sağladığı hakkında bilgiler aktaracağız. Şeker hastalığında kan akışı ciddi şekilde kısıtlandığında, bu durumdan etkilenen dokular ölebilir. Bu durum, diyabetli kişiler arasında ampütasyonun önde gelen nedenidir. Diyabet komplikasyonları nedeniyle bir parmak veya uzuv kaybı, dünya çapında milyonlarca insan için büyük bir endişeye sebep olmaktadır. Bu süreci durdurmanın en etkili yolu, kan pıhtılaşması riski yaşamadan etkilenen dokulara kan akışını sağlamaktır. Güvenilir bir araştırmaya göre, sülük tedavisinin bu konuda önemli bir rol alabileceğini göstermektedir. ( Araştırma kaynak: ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4717768/)

Sülük salgısındaki Hirudin maddesi kanı inceltir ve pıhtılaşmasını engeller. Diyabetli insanlar daha katı kana sahip olma eğiliminde olduğundan, Hirudin, kanı incelterek kalp ve kardiyovasküler sistem üzerindeki baskıyı hafifletmeye yardımcı olabilir. Araştırmacılar, Hirudin’in diyabet tedavisinde kullanıldığı durumlarda olumlu sonuçlar alınabileceğini söylemektedirler.

Yakın tarihli bir vaka çalışmasında, sülük tedavisini içeren geleneksel Unani tıbbının 60 yaşındaki diyabetli bir kadının ayağını kurtarmaya nasıl yardımcı olduğunu kanıtlamıştır. Sülük salgısının sentetik biçimleri bulunmaktadır. Araştırmacılar, bir seansta dört sülük kullanmanın, ampütasyon riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini keşfettiler. Şeker hastalarının en büyük endişeleri, bir uzuvlarını kaybetmek olsa da bu araştırmalar, sülük uygulaması yaptıranların bu endişeye gerek duymayacaklarını kanıtlamaktadır.

Sülük tedavisinin yan etkileri var mı?

Sülük tedavisi hem kolaydır hem de diğer tedavilere göre daha düşük yan etki riski taşımaktadır. Ancak her tedavide olduğu gibi bazı riskler vardır.  Bakteriyel enfeksiyonlar, bazen ilaca dirençli bakterileri de içerir, bu nedenle, düzenlenmiş bir ortamın dışındaki sülüklerden kaçındığınızdan emin olmalısınız. Bu nedenle, otoimmün hastalık ve çevresel faktörler nedeniyle bağışıklığı zayıflamış kişiler, sülük tedavisi için çok uygun aday değillerdir.

Sülük tedavisinden sonra bir şeyler ters giderse, tedavi edilen alandan kanama devam eder ve sülük ısırığının yeri kapanmaz. Bazen sülükler, vücudun tedaviye ihtiyaç duymadığınız başka bir bölgesine geçmeye çalışarak gereksiz kan kaybına neden olabilir. Bazen sülük tedavisi sırasında veya sonrasında kişi sülük salgısına alerjisi olduğunu keşfedebilir. Bunun gibi komplikasyonlar ortaya çıkarsa hemen müdahale edilebilir. Bunlar çok ciddi yan etkiler değildir. Genellikle kısa süre içerisinde kendiliğinden geçen yan etkiler görülebilir.